Eşi Yanındayken Telefona Gömülü Olanlar: Evlilikte Doyumsuzluk Yaratıyor
Günümüz evli çiftlerinin en büyük sorunu iletişimsizliktir. İş yoğunluğu nedeniyle gün içinde çok fazla vakit geçirmekte zorlanan evli çiftler, bir araya geldiklerinde eşlerinin telefonla fazla ilgilendiğini görünce sorun çıkarmaya meyilli oluyorlar. Peki evlilikte telefonla fazla uğraşmak neden kötü bir tercih? Detaylar içerikte!
Partnerinizle birlikteyken çok sık telefonla konuşuyorsanız bu aranızda büyük sorunlara neden olabilir. Birbirinizden kopmanıza ve uzaklaşmanıza neden olabilir. Uzmanlar bunun uygun bir davranış olmadığı konusunda uyarıyor.
Computers in Human Behavor’da yayınlanan bir araştırma, eşinizle sohbet etmek ve onu dinlemek yerine telefonu elinize alıp mutlu bir evlilik için kötü bir haber olduğunu söylüyor.
Bu duruma İngilizce’deki “phone – phone” ve “disdain – snub” kelimelerinin birleştirilmesiyle “phubbing” adı verilir.
İnsanlarla bağlantı kurmak yerine akıllı telefonlara daha fazla ilgi gösterme eğilimini anlatmak için türetilen bu tabirin Türkçe karşılığı şimdilik yok.
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’nden birkaç psikolog tarafından yapılan bir çalışmada, düzenli olarak phubbing yapan evli çiftlerin, yapmayan çiftlere göre evlilik doyumunun daha düşük olduğunu gösteren bazı kanıtlar buldular.
Suat Kılıçarslan ve İzzet Fingersiz, Computers in Human Behavior dergisinde yayımladıkları çalışmada Türkiye’deki evli çiftlere anket gönderip sonuçlarını topladı.
Araştırmacılar, phubbing’in evlilikler üzerindeki etkisini araştırmak ve evlilikteki yakınlığı telefon kullanımıyla ilişkilendirmek için anketler oluşturdu. Anketlerde yarısı erkek yarısı kadın olmak üzere 712 kişiden geri bildirim aldılar.
Ankete katılanların ortalama yaşının 37 olduğunu belirten araştırmacılar, evlerinde daha fazla phubbing olduğunu bildiren çiftlerin evliliklerinden daha az memnun olduklarını ortaya koydu.
Araştırma, yetişkinlerin %75’inin eşlerine yönelik phubbing’i kaba bir davranış olarak gördüğünü söylüyor.
Ancak bu çalışmanın bazı sınırlılıklarının olduğu belirtilmektedir. Araştırmaya katılanların tamamının Türkiye’nin İç Anadolu bölgesinden olması nedeniyle, gelecekteki araştırmaların ideal olarak farklı demografik bilgileri içermesi gerektiğini belirtiyorlar.
